Türkiye’de Et-Süt Krizi ve Eskişehir’e Yansımaları Çalıştayı
Odunpazarı Belediyesi ve Odunpazarı Kent Kurulu Kırsal Kalkınma Meclisi, “Türkiye’de Et-Süt Krizi ve Eskişehir’e Yansımaları” konulu çalıştay düzenledi.
Odunpazarı Belediye Meclisi Kırsal Kalkınma Meclisi tarafından düzenlenen Türkiye’deki Et-Süt Krizi ve Eskişehir’e Yansımaları Çalıştayı Aladdin Parkı’nda gerçekleştirildi. Bitkisel ve hayvansal üretimin önündeki engeller ve sonuçlarının tartışıldığı çalıştayda, sorunlara çözüm önerileri de masaya yatırıldı.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Kemal Çevik, Eskişehir – Bilecik Veteriner Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Ali Sarı, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ziraat Yüksek Mühendisi Çiğdem Canbolat, Eskişehir Süt Üreticileri Birliği Saymanı Gürkan Atlı , Ada Tarım A.Ş Genel Müdürü Veteriner Hekim Mehmet Demiral, muhtarlar ve çok sayıda üretici katıldı.
Çalıştayın moderatörlüğünü Odunpazarı Belediyesi Köy Hizmetleri Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Mahmut İzzet Erol yaptı. 4 oturum olarak gerçekleşen çalıştayın ilk oturumuna Veteriner Hekim Dr. Gürkan İlhan konuşmacı olarak katıldı. İkinci ve üçüncü oturumlarda ise soru cevap şeklinde tüm katılımcıların görüşleri alındı. Dördüncü oturumda çalıştayın sonuç bildirgesi hazırlandı.
Çalıştayda konuşan Başkan Kurt, kırsal alanlar, bitkisel ve hayvansal üretime ilişkin düşüncelerini paylaştı. Önder Kurt, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğdayda taban fiyatı 9 bin TL/ton olarak açıklamasına rağmen üreticiden alım yapmadığını, bu nedenle üreticinin mahsulünü 5 bin TL’den tüccara satmak zorunda kaldığını belirtti. 500 TL/ton. Önder Kurt, yapımcının bu duruma tepki göstermemesini anlamadığını belirtti.
Türkiye’de Et-Süt Krizi ve Eskişehir’e Yansımaları Çalıştayı sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi:
“-Kırsal kesimde genç iş gücünün azalması bitkisel ve hayvansal üretimin önündeki en büyük engeldir. Kırsal kesimde genç nüfusun istihdamına yönelik politikalar ve destek programları yapılmalıdır.
Et ve süt üretiminde tarımsal destekler planlanmadığı için sürdürülebilirlik sağlanamıyor. Zaman zaman talep karşılanamamakta, canlı hayvan ve karkas et ithal edilerek bu sorun kısa vadede çözülmektedir. Günü kurtarmak için yapılan bu ithalat devlet tarafından kırmızı et üretimimize bir darbedir. Kırmızı et sektöründe arz-talep istikrarı analiz edilmeli ve destek programları zamanında uygulanmalıdır. Havzaya dayalı hayvansal üretim desteği sağlanmalı ve altyapısı uygun işletmeler desteklenmelidir.
– Et ve süt üretiminde hayvan refahının sağlanması, yemleme, sağım ve doğum işlerinin yapıldığı ortamların temizliği, verimliliği doğrudan etkilediği için büyük değer taşımaktadır.
Et ve süt üretimi yapan işletmelerin küçük ve çok sayıda olması denetimi zorlaştırmaktadır. Özellikle süt üretim işletmelerinin süt kalitesi ve sağım alanlarının saflığı açısından denetlenmesi tüketici açısından değerlidir.
Et ve süt üretiminde amaç sadece kendimizi beslemek olmamalı, ihracata yönelik üretim planlanmalıdır.
Et ve süt üretiminde en değerli girdilerden biri olan konsantre yemlerin ülkemizde üretimi için teşvikler hazırlanmalıdır.
Ülkemizin coğrafi şartlarına uygun et ve süt anaçlarının yetiştirilmesi ve geliştirilmesi teşvik edilmelidir.
Büyükbaş besi ve küçükbaş hayvancılıkta belirleyici olan meralarımızın ıslahına yönelik çalışmalara daha fazla bütçe ayrılarak devam ettirilmelidir. “